Keçi çobanı tarafından 2016 yılında bulunan ve ilk kez gün yüzüne çıkarıldıklarında 7,5 milyon yıl öncesine ait olduğu değerlendirilen zürafa, gergedan ve fil gibi hayvan fosillerinin bulunduğu bölgede kazı çalışmaları, Büyükşehir Belediyesinin desteğiyle sürüyor.
Kazının bilimsel danışmanı Hacı Bayram Veli Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Antropoloji Bölüm Başkanı Prof. Dr. Okşan Başoğlu, kazı alanının çok verimli olduğunu söyledi.
“İki aydır çalışıyoruz”
AA’da yer alan habere göre; barajın tüm çevresinde aynı seviyede fosil yatakları bulunduğunu anlatan Başoğlu, “Adım adım dolaşsak her tarafta fosil bulabiliriz. Alan çok geniş ve ekip sayımız az. Çok uzun sürede bir parçayı çıkarabiliyoruz, iğneyle kuyu kazar gibi. Yavaş ilerliyor, şu hale getirebilmek için iki aydır çalışıyoruz ve daha çıkaramadık. O yüzden ağır ağır gidiyor.” dedi.
“Bu hayvanların nesli tükenmiş durumda”
Başoğlu, kazılarda çok fosil elde etmeyi amaçladıklarını çünkü bunların sergileneceği bir doğa tarihi müzesinin Kayseri’de yapım aşamasında olduğunu belirtti. Kazılarda şu ana kadar hortumlu memelilerin, gergedanların, zürafaların, geyik ve antilop benzeri canlılar ile üç parmaklı atların fosillerini bulduklarını aktaran Başoğlu, “Bunlar yoğun şekilde gelmekte. Bu hayvanların hepsinin nesli tükenmiş durumda. Bunların hiçbirisi şu anda yok. O zamanlar Kayseri’de Afrika gibi ortam var, tropikal, yarı tropikal bir ortam. Şu an bambaşka bir coğrafyadayız.” diye konuştu. Başoğlu, Nevşehir’in Ürgüp ve Gülşehir ilçelerinde de fosil kazıları yürüttüklerini, genç miyosen dönemindeki bu lokaliteyi birlikte ele aldıklarını, tüm verileri birbirlerine bağladıklarını dile getirdi.
Fosillerin yeni yaşı uluslararası projeyle yeniden belirlenecek
Kazı çalışmalarında yeni bir sistem kullandıklarını belirten Başoğlu, şunları kaydetti:
“Tablet bilgisayarla alanı tarıyoruz, fosilleri üç boyutlu çıkarıyoruz. Seviyeleri diğer kazılarla karşılaştırıyoruz, bu çok önemli. Nereden, hangi seviyeden, hangi canlı çıktı. Ya da şu seviyede çok etraf kemiği çıktı ya da kafatası çıktı gibi veriler alıyoruz. Bu teknoloji yeni, biz de yeni faydalanıyoruz. Şu an için eski bulunan fosillerle aynı zaman diliminde gidiyoruz.”
“Nokta atışı yapacağız”
‘Kapadokya Paleontolojisi’ diye projemiz var. ABD, Finlandiya, Almanya, İspanya’dan üniversitelerin ve enstitülerin ortak projesi. Onların da bu işe dahil olmasıyla proje daha farklı bir boyuta geçti. Yaşlandırmayı yeniden yapacağız, haziranda ekipler buraya geldi, örnekler aldı. Üstteki tüflerden örnekler aldılar. Bu volkanik kayaçlar bize nokta atışı yaş verir. Bu çalışmalar yapıldıktan sonra daha net bir yaş söyleyebileceğiz. Biz fosillere bakarak daha geniş bir zaman aralığı veriyoruz. Bu sefer tam nokta atışı yapacağız. Ben daha genç olacağını umuyorum yaşlandırmanın.”