İSTANBUL (İGFA) – TBMM Lideri Numan Kurtulmuş, Mescitler ve Din Vazifelileri Haftası Programı’nda konuştu.
Camiler ve Din Vazifelileri Haftası’nın, Türkiye’de değerli bir gelenek haline geldiğini aktaran Kurtulmuş, “Bu vesileyle yalnızca kendi kültürel, uygar kıymetlerimiz içerisinde, camilerimizin yerini ve ehemmiyetini bir sefer daha hatırlamış oluyor, birebir vakitte da üzerimize düşen sorumlulukları bir defa daha gözden geçirerek adımlarımızı daha kuvvetli atmaya uğraş ediyoruz.” diye konuştu.
Kurtulmuş, mescitlerin tıpkı vakitte günlük yaşayışın merkezi olduğunu da belirtti.
Bugün de Müslümanların yaşadıkları yerlere mescitler üzerinden kendi medeniyetlerini ve kimliklerini nakşettiklerini söz eden Kurtulmuş, Mescid-i Aksa’ya hizmet etmenin de Müslüman milletin, kendisi için temel ödev olarak kabul ettiği sorumluluklardan olduğunu vurguladı.
“FİLİSTİN TOPRAKLARINA YAPILAN ZULÜMLER HAD SAFHAYA ULAŞMIŞTIR”
Mescid-i Aksa’ya, Mescid-i Nebevi’ye ve Mescid-i Haram’a hizmet etmenin, bu milletin tarihi borçlarından birisi olduğunu lisana getiren Kurtulmuş, “Bugün maalesef Mescid-i Aksa’nın uzun yıllardır devam eden işgal ve hücumlar altında bulunmasını büyük bir ıstırapla, kederle daima birlikte izliyoruz. Dört asır boyunca Filistin topraklarında hükümran olan ecdadımız Müslümanları, Hristiyanları, Musevileri, bütün farklılıklarıyla bir ortada yaşatmış ve bu dört asır boyunca bir tek din savaşı, bir tek mezhep savaşı ortaya çıkmamıştır. Bugün maalesef Orta Doğu’da, Filistin topraklarında yapılan zulümler had safhaya ulaşmıştır. Biz, iki gündür devam etmekte olan bu tansiyonu sahiden tasayla izliyoruz. Her iki tarafın da bu manada sükunetle bu sıkıntının çözülmesi için, bir halde sükuneti ve itidali tavsiye ediyoruz. Lakin bütün dünyaya şu soruyu sormak da herhalde hakkımızdır. Ne oldu da nasıl oldu da Orta Doğu böylesine yaşanmaz bir bölge haline geldi? Nasıl oldu da ecdadın dört asır boyunca sulhu, selameti, barışı getirdiği Filistin toprakları bugün kan denizine döndü? Türkiye’nin tutumu açıktır. Mescid-i Aksa’nın mukaddesiyeti her şeyin üstündedir. Mescid-i Aksa ve Kudüs, müşerref bir yerdir, mükerrem bir yerdir. Orada bütün dinlerin mensupları asırlardır bir ortada yaşadığı üzere bundan sonra da bir ortada yaşayacaktır. Mescid-i Aksa, Müslümanların kırmızı çizgisidir. Mescid-i Aksa’ya yapılan taarruz asla ve asla kabul edilemez.” diye konuştu.
Camilerin bir öteki özelliğinin, “toplumsal dayanışmanın, yardımlaşmanın ve sıkıntıları çözmenin merkezi” olduğunu belirten Kurtulmuş, yakın tarihe bakıldığında, İstiklal Harbi’nin kurtuluş çabasını ateşleyen en temel merkezlerin başında mescitlerin geldiğini söyledi.